Vicdani retçi benzer sözlerle 25 ay ceza aldı

Özgür Gürbüz - Sabah / 27 Şubat 2008

Zorunlu askerlik hizmetini, reddeden ve bu yüzden de halen 25 ay hapis cezasıyla yargılanan Mehmet Tarhan, Bülent Ersoy'un gündem yaratan sözleriyle kendi duruşunun arasında benzerlikler olduğunu söyledi. Vicdani reddi seçmesinin temel nedenini ölmemek ve öldürmemek olarak açıklayan Tarhan, Ersoy'un sözlerinin "Söylediklerimden uzak değil" şeklinde yorumladı. Askeri hapishanede bulunduğu 11 ay boyunca fiziki ve psikolojik işkenceye maruz kaldığını, saçlarının zorla kestirildiğini belirten Tarhan, şu anda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nce (AİHM) "sivil ölüm" tabir edilen bir süreçte olduğunu belirtti.


Tuzla'nın kaçak tersaneleri mahallelere girmiş!

Özgür Gürbüz - Sabah / 27 Şubat 2008

Tersanelerde yaşanan işçi cinayetleriyle gündemden düşmeyen Tuzla’da yeni bir skandal daha ortaya çıktı. Tuzla'nın denizden 8 km. uzaktaki Aydınlı Mahallesi son 3-4 yıl içerisinde yerleşim alanlarına yapılan dev tersanelerle doldu. Tuzla’da deniz kenarında yer bulamayan tersaneler, sanayi yerleşimine açık olmamasına rağmen halk sağlığını tehdit ederek, evlerin 20-30 metre uzağında gemi inşa ediyor. Gürültüden uyuyamayan, tozdan nefes alamayan ve pas yüzünden çamaşır dahi asamayan mahalleli şikayetlerine yanıt alamadığı için sinir küpüne dönmüş durumda.

Evler para etmiyor
Penceresini açtığında karşısında devasa bir tanker gövdesi gören Aysel Güreş, “Camı açsam 5 dakika sonra kapatmak zorunda kalıyorum. Çocukları dışarı gönderemiyoruz, gürültüden uyuyamıyorlar. Kırmızı renkli tozu (taşlama denilen sonucu çıkan pas) gözle görebiliyorsunuz” diyor. Karşı komşusu Türkan Sürmeli kapıda beliriyor. “Kapı, pencere açamıyoruz” diyen Sürmeli, “Taşınacağız ama evlerimiz artık para etmiyor. Satmaya kalksanız kimse almıyor” diye dert yakınıyor. Bütün mahalleli benzer şikayetlerde bulunuyor. Mahalle Muhtarı Süleyman Bicerikli, tersanelerin yerleşim alanlarının içerisine getirilmesinin hata olduğunu söylüyor. Bicerikli durumu, “2004 yılında muhtar seçildiğim gün temeller atıldı. O günden başlayarak mahalle halkı bize şikayette bulunuyor. Biz de dilekçe topladık Tuzla Belediye’sine başvurduk. Telefonla ‘dilekçenizi aldık, zabıta müdürlüğüne başvurduk’ açıklamasını aldık ama bir şey değişmedi” şeklinde özetliyor. 25 bin nüfuslu mahallenin muhtarının, “Burası 620 yıllık geçmişi olan bir mahalle. Mahalle oluştuktan sonra bu devasa tesislerin buraya getirilmesini anlayamıyoruz. Buraları hiçbir zaman sanayi bölgesi olarak gösterilmemiş” sözleri de durumun vehametini anlatıyor. Bicerikli, “Dört kilometre ötede oturuyorum yine de sesleri duyuyorum diyor.

ABS tersanesine 50 metre uzakta oturan Şerife ve Coşkun Kortag çiftinin ise derdi başka. Bir daire fiyatına bile satamadıkları 3 katlı evlerinin çatısını izinsiz onardıkları için 4 milyar 100 milyon ceza kesilen çift, “Bizim çatımızı görenler, yanıbaşımızdaki dev tersaneyi görmüyor” diye isyan ediyor. Coşkun Kortag, para cezasının yanında hapis cezası istendiğini de belirtiyor. Ceza nedeni çevrede görsel kirlilik yaratmak. Kortag haklı olarak soruyor: “Çevreyi ben mi kirletiyorum bu fabrika mı?”. Şerife Kortag, “Gürültüler deprem etkisi yaratıyor. Ya bu tersane gitsin ya da biz. Lütfen bu duruma çare bulun” diye yardım istiyor. Mahalleli isyanda ama aynı anda bu tersanelerde imal edilen küçük tekneler ya da büyük gemilerin parçaları tırlarla deniz kenarındaki tersanelere taşınmaya devam ediyor. Taşınırken de yollar tıkanıyor, yol kenarındaki ağaçlar zarar görüyor ve ortalık toz duman oluyor.

Mahalle sakinlerinin bir başka şikayeti ise tersaneler yapılırken kendilerine doğru bilgi verilmemesi. Tuzla Belediye Başkan Yardımcısı Münir Turan’la inşaat başlamadan önce konuştuklarında, depo yapıyoruz yanıtını almışlar. Sonra depo tekstil atölyesi olmuş. Arkasından dev gemilerin inşa edildiği tersaneler çıkmış ortaya. Turan da kendisini yanılttıklarını söylemiş ama bu “yanlış anlamanın” faturasını şimdi Aydınlı Mahallesi sakinleri ödüyor.

Mr. Burns ile Hilmi Güler el sıkıştı

Özgür Gürbüz

Nükleer santral ihalesinin tekrar açılmasına sayılı günlerin kaldığı şu günlerde nükleer karşıtları da çalışmalarını hızlandırdı. Çernobil’in 22. yıldönümü olan 26 Nisan tarihinde, İstanbul Kadıköy’de büyük bir nükleer karşıtı miting düzenleyecek olan nükleer karşıtlarına sanatçılardan da destek geldi. Küresel Eylem Grubu tarafından düzenlenen ve mitinge çağrı niteliği taşıyan basın açıklamasına katılan sanatçılar, nükleer santral kurma girişimlerini daha önce önledikleri gibi bu defa da durduracaklarını belirttiler.

Sanatçılara, sivil toplum örgütleri, bazı siyasi partiler ve meslek odalarının da destek verdiği açıklamayı Mahir Günşıray okudu. Nükleer enerjiye hem insani, ekolojik ve vicdani nedenler hem de bilimsel gerekçelerle karşı çıktıklarını belirten Günşıray, şu ana kadar gerçekleşmiş yüzlerce nükleer kazadan örnekler verdi. “Nükleer santral kurma meraklılarına sorumuz şudur. Atık sorununu nasıl çözeceksiniz?” diyen Günşıray, “Bu soruya yanıtları yok. Çünkü bu sorunun çözümü yok” diyerek nükleer atık sorununa da dikkat çekti. Toplantıya Zeynep Tanbay, Zeynep Casalini, Aydan Çelik ve Jale Karabekir bizzat katılırken, Genco Erkal, Taner Öngür, Derya ve Mehmet Ali Alabora gibi birçok isim de desteklerini iletti. Toplantı boyunca duvarda yer alan poster de ilgi çekti. Nükleer ihaleye hayır yazılı posterde, Enerji Bakanı Hilmi Güler, “Simpsons” adlı çizgi filmde acımasız nükleer santral patronunu canlandıran Mr. Burns ile el sıkışırken görünüyor.